Ağlayanın malı, gülene helal olmaz. Bunu zaman zaman vaazlarda, kimi zaman toplum içinde çok duyarız.
Çok sık duyduğum kelimelerden biri olmaya başladı, Maalesef günümüzde ağlayanın malı ile kendine yeni servetler katmak isteyenler bulunmakta, kendileri lüks içinde yaşarken ağlayan insanların, gözyaşı ne kadar huzur verir bilinmez.
Dünya malı dünya da kalır, sözünü kimse benimsemek istemiyor, dünya malını peşine getirmek isteyenler çoğunlukta, hal bu ki kendi geçmiş atalarına bakarsa, en yakınlarına bakarsa nerede olduklarını ve hiçbir dünya malına ihtiyaçları olmadığını rahatlıkla görme şansına sahip.
Nereye getireceksin sorusu sık sık laf arasında dolaşmasına rağmen halen birilerinin malına veya varlığına göz dikenler var, yine en çok kelimeyi kullananlar ise aynı kişiler.
Matbaada zaman buldukça şehir merkezine iş adamlarına uğruyorum, hepsinin derdi ayrı, kimisi yediği kazıkları anlatırken, kimi ise piyasada dönmeyen ekonomiden bahsetmekte, bazıları ise her zaman olduğu gibi “ SEN YAZ, YANINDAYIZ” diyerek bizi dolmuşa koymaya çalışıyorlar.
Biz artık dolmuşa binmiyoruz, bunu başta söylemekte fayda var, dolmuş yerine bizi kendi beyanınla, kendi aracınla getir demeyi yeğliyoruz.
Biz yazalım, hadi yazdık, yayınlanmasının ardından hemen adam satmaya başlayanlar var “ Biz demedik, o yazdı, birde yemin edenler var, korkudan veya işlerinin bozulmasından çekinenler var. Bizim kimseden korkmadığımızı bildikleri için topun ağzına hemen bizi atarlar.
Bunları çok yaşadım, “ Gazeteci sen yaz, bizim ismimizi koyma, bizi ezerler” karşıdakiler sanki tank, kendi işini aşırmak için yaz diyenler, ardından hemen satışa başlarlar.
Yok ağam yok,,, biz yazarız ancak doğruları, doğru bildiklerimizi, kimseye minnet borcumuz yok, kimseye vefa borcumuz yok, birkaç kişi dışında. Onlar hayatta tanıdığım en sağlam kişiler, gerisi boş ve yalan.
Son yıllarda dönek olmaya başladık, tabii kimseye kabahat bulmak istemiyorum, siyaset bunu gerektirdi, liderler Rizeli olunca milliyetçilik duygusu ve Rizelilik onuru ile elbette Rizelilerin yanında yer alacağız. Buraya kadar tamam….
Tamam olmayan göründüğü gibi olmamak, işte meselle burada, insanlar bir insanın yanında yer alıyor ise onu arkasından satmamalı, işte şerefsizlik ve adilik burada. İşte bunlara kızıyorum. Bu tür insanlar bizim içimizde maalesef itibar görmekteler.
İşte ona döneklik diyorum, Adamdan dönenler, bayan olanlar bunlardan daha şerefli, hiç olmaz ise onlar kendi yolunu seçtikleri gibi yaşamak istiyorlar ve gereğini dönme olarak yapıyorlar. Bizim bu dönmeler onu bile beceremiyorlar.
Hayvanlar bile yaşantılarını hayvan olarak sürdürürken bizim insanlara ne oluyor anlamak mümkün değil.